1967’de Düzce’nin ilçe olduğu dönemde kurulan Düzcespor, yaşadığı bir çok inişli çıkışlı şampiyonlukların ardından Gökhan Kapoğlu başkanlığındaki yönetimin 2019-2020 sezonunda yakaladığı zirve yarışını TFF’nin COVİD-19’dan kaynaklı tek taraflı “ani kararıyla” inkıtaya uğratmasının ardından 2020-2021 sezonunda yönetimin aynı azim ve kararlı tavrıyla ülkenin içinde bulunduğu “maddi ve manevi çalkantıya inat” aynı heyecan ve inançla yeni bir duruş sergileyerek; “yarım kalan başarıyı” devam ettirerek “şampiyonluk hedefinden taviz vermeden” başladığı yarışı “Yeni bir DESTAN azmiyle” sürdürüyor.

Hiç kimse bu kadar “eksi şartlarda” böyle bir ortamda bu kadar ağır bir yükün altına kesinlikle girmez. Hele bir de bu futbol ise…!

İşyerlerinin kapandığı insanların canlarıyla cedelleştiği böyle bir ortamda “paranın en fazla harcandığı bir sektör olan futbol kulübü yönetmeye YELTENMEK” büyük bir cesaret işi. O yüzden bu kadar ağır bir yükün altına girmiş Kapoğlu başkanlığındaki yönetimi desteklemek onları yalnız bırakmamak insani ve ahlaki bir görevdir.

 Böyle bir oluşumu köstekleyenler de “Kentin Hainleri” olarak tarihe geçecektir.

“HATIRA BİLET” MADDİ DESTEK, MANEVİ GÜÇTÜR..!  

Maçların seyircisiz oynanmasından kaynaklanan “maddi kaybı” HATIRA BİLET uygulaması ile çözmeyi hedefleyen Düzcespor  yönetimi, kimseyi kırmadan dökmeden, gönül esasına dayalı “bir dayanışma ruhunu fitilleyerek” başarıya kilitlenmenin serüvenini “şampiyonlukla” taçlandırmak için yürüyüşüne emin adımlarla devam ediyor.

Duamız ve niyazımız covid-19’un “DİP” yapıp bitmesi: Düzcesporu’un da şampiyonluğu elde ederek “hedefte PİK” yapmasıdır.

Kulüpte Başkan Kapoğlu ve yönetim kurulu üyeleri başta olmak üzere teknik ekip hocasından masörüne, futbolcusundan spor medyasına kadar sokaktaki taraftarlarıyla birlikte, avamı ve havası hep birlikte  şampiyon olarak bir üst lige yükselebilmenin tatlı heyecanını yaşıyor.

Bu ortamı sağlayan Düzcespor yönetiminin bu koşusunun ve duruşunun Türkiye’nin 81. İli Düzce’de geleceğin Düzce’sinin “şekillenmesinde”  örnek teşkil edeceğini ve diğer kurumlarında bu başarıyı tetikleyeceğini; bu sevinç ve dayanışma  ruhunun kentin geleceğinin şekillenmesinde büyük bir etkisi olacağını düşünüyorum.

“MEŞALE SÖNMESİN” BAŞARI SÜRSÜN…!

Bu açıdan zirvedeki meşalenin sönmemesi,  başarı grafiğinin de  düşmemesi gerekiyor; bu şampiyonluğun kentin olgunlaşmasında ve gelişerek bir üst lige yükselmesinde, kimliğini bulmasında da büyük etkisinin olacağına inanıyorum.

1999’un 17 Ağustos ve 12 Kasım günlerinde kısa aralıklarla yaşanan iki büyük depremin ardından yıkık kentin üstünde; matemle dolu cenazelerin arasında 9.Aralık. 1999’da 81. İl olarak tescil edilen Düzce, uzun zamandır özlemle beklediği “il olma sevincini” doyasıya yaşamamış dünyanın ender kentlerinden biri olarak Düzceli; Düzcespor’un şampiyonluk sevincini doyasıya tatmak için sabırsızlanıyor.

“GÜLMEYE VE SEVİNMEYE” HASRET  İLDİR DÜZCE…

Sevinmeye susamış Düzce, şampiyon olarak bir üst lige çıkmanın sevincini yaşamak istiyor. Doyasıya “gülmek” ve alabildiğine “sevinmek” istiyor…!

İl olma sevincini yaşayamayan bu kent, bu defa şampiyonlukla sevinç gözyaşları dökmeye hazırlanıyor. 

Dünyada milyonları arkasından sürükleyen futbol aşkının Düzcespor’un bir üst lige yükselmesiyle daha da büyük ivme kazanacağı unutulmamalıdır.

Bunun futbolu sevim sevmemekle alakasının olmadığını hatırlatmam gerekiyor. Bu bambaşka bir duygu…!Hayatında ilk kez maça gelip sonra sürekli bu sevinci yaşamak isteyen birçok bay ve bayan Düzcespor taraftarlarının olduğunu iyi bildiğim için bu sevinci artık hak ettiğimizi düşünüyorum.

Bir ilin futbol takımının, hele son il olan Düzce’nin öncelikle kentin daha iyi tanıtımında büyük etkisinin olacağı unutulmamalıdır. 

Bu açıdan AVAM DA HAVAS DA   “her kesimin” bu uygulamaya destek vermesi bir anlamda il oluşumuza sevinemeyen kent halkını bir amaç uğruna kenetlenmesini sağlayacaktır. Bu çaba ve azimli duruşları için Kulüp başkanı Kapoğlu ve yönetim kurulu üyelerinin gönülden tebrik etmeyi bir görev telakki ediyorum.

Bugüne kadar futbolla “taraftar olmak” dışında hiçbir ilişkisi olmayan İş İnsanı Girişimci Gökhan Kapoğlu başkanlığında organize olan Yönetim Kurulu’nun belirlenmesi ve seçimi de aslında büyük bir örnek teşkil etmektedir. Bu örnek girişimin ve dayanışmanın “başarılı olmama ihtimali” aslında yoktur..! Doğru başlarsanız doğru devam edersiniz…!

DÜZCESPOR’UN MADDİ DESTEĞE İH TİYACI VAR

Ancak bu olayın manevi boyutunun yanında “maddi güç” için desteklenmesi zarureti vardır. “Spor kulüpleri TEK KANATLA uçamazlar…!”Çift kanatla uçmak için “manevi dayanışma” sergileyen Düzcespor yönetiminin maddi olarak desteklenmesi gerekiyor. Sporda başarı “manevi birliğin maddi destek” le perçinlenmesi sayesinde makes bulacaktır.

Lafı evirip çevirmeye gerek yok: “Bugün Düzcespor’a SAHİP ÇIKMA ZAMANIDIR.” Tren kaçtıktan sonra yarın ah-vah çekmek bir şey ifade etmez.

SEÇİLMİŞLER “BİGANE KALAMAZ…!”

Her şeyin bir zamanı var.Biliyorsunuz: “Demir tavında dövülür…!”

Zaman bu zaman. Yarın güneş battıktan sonra tekrar güneşi aramak güneşi geri getirmeyecektir. Benim canımı acıtan “seçtiklerimizin kentin bu değerine “bigane kalmalarıdır…”!Seçilmişlerin bahanesi olamaz.Aslında kenti yönetenlerin de “mazereti olamaz…! Kentin atanmışları da seçilmişleri de bu değere kayıtsız kalamaz…!

“Düzcespor’a destek konusunda söz veren idarecilerimizin” artık kumdan başlarını kaldırmalarını öneriyorum. Kuma başınızı gömmeyin bu tavrınız dışarıdan ÇOK SIRITIYOR. Ayıp oluyor. Vatandaş “bu sözleri” de bu “yapılanları ve yazılanları” da unutmaz…!

Kalemini çirkefleştiren zavallıları ben şahsen tanımam. Onlar dün de benim muhatabım olmadı bundan sonra da olamazlar.

Çamurla lağımla yol alınmaz. “Zihin FUKARA  olunca, akıl UKALA olurmuş” biliyorsunuz. Boş tenekeden nasıl ses çıktığı biliniyor.O yüzden geçiş dönemi çok önemlidir. Köprüler, geçmek için yapılır.Yıkmamaktır önemli olan.!

GEÇİŞ DÖNEMLERİ HASSAS DÖNEMLERDİR.!

Dikkat etmek esastır. Yolları ve köprüleri parçalayarak gideceğinize “imar ederek gidiniz” ve geçiniz. Gönül kırmadan gitmek kalıcı eser bırakmanın ana kriteridir. Köprü yapılırken köprünün taşıyıcı aksamlarını zorlamak yıkmak gönül imarını öldürür. Esas olan birlik beraberlik ve dayanışmadır.Baba görevini yapmazsa evlattan ne bekleyeceksiniz. “Şehrül-emin” kentte olan her icraattan sorumludur. 

Şimdi TAM ZAMANIDIR.!Çünkü yarın geç olabilir.!  

Herkes elini cebine atsın. Az veya çok…!Bu işin lamı cimi yok..!

Montaige öyle diyor:“Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez.!” Düzcespor, başkanı ve yönetimi ile hedefini koymuştur. Maddi ve manevi fedakarlıktan kaçınmamıştır. Böyle bir durumda kenti yönetenler, sorumlular, “seçilenler ve atanmışlar” (avam ve havas) bu gidişata seyirci kalamazlar. Seyirci kalma lüksleri de yoktur.!

Şimdi hele bu cendereden bir üst lige bir çıkalım, bu sevinci bir tadalım sonra hak vereceksiniz. İnanın buna Düzce ve Düzce’de yaşayanlar kazanacak…!

Şimdi hep birlikte…

 “VAR MISINIZ YENİ BİR DESTAN YAZMAYA…!”