Son Dakika
- 19:00 - EMEKLİ MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ “AHMET YILMAZ”VEFAT ETTİ
- 17:52 - GAZETECİ KÖKENLİ MİLLETVEKİLİ TGF’DE
- 15:46 - "RECEP İVEDİK" UYARISI:NE TÜRKLÜK NE MÜSLÜMANLIK KALIR
- 14:51 - TGF BAŞKANI KARACA TBMM’DEN SESLENDİ :ANADOLU BASININ BİTİŞİ OLUR
- 14:40 - SADETTİN KARTAL’IN EŞİ VEFAT ETTİ
- 13:15 - BATI KARADENİZ'DE "İKİ BAKAN MUTLULUĞU"
- 12:40 - HAZİRAN AYI MECLİS TOPLANTILARI BAŞLADI
- 10:49 - "İSTANBUL DÜZCELİLER DERNEĞİ" DARÜLACEZE'DE KONGRE YAPTI
- 17:45 - Tayyare Limanı Dergisi’nin Çevre Konulu 12’inci Sayısı Yayınlandı
- 14:21 - DÜZCE’DE “MODERN BİR SANAYİ SİTESİ” DOĞUYOR
MÜDÜR ÇİFTÇİYE “HAKARET” ETTİ: “OFLU’YUM ,TELEFONUMU VERMEM”DEDİ
TARIM KREDİ KOOPERATİFİ’NDE “SAKANDAL !”

*Olay TKK Sakarya Bölge Birliği’ne bağlı 980 Düzce Duraklar Tarım Kredi Kooperatifi’nde yaşandı.
Objektif (ÖZEL HABER)-Atanmış Müdür, kooperatife kendisini ziyarete gelen çiftçiye hakaret etti. Çiftçi “Müdürüm hoş geldiniz, hayırlı olsun; Telefon numaranızı alabilir miyim” şeklindeki sorusuna sinirlenen kooperatif Müdürü sert bir dille “küfreder gibi” cevap verdi: “Benim telefonumu sen ne yapacaksın, ben “Of’lu”yum telefonumu vermem” dedi.
Müdürün bu ilginç tepkisi karşısında şaşkına dönen çiftçi, sakin tavrıyla müdürle ikili söz dalaşına girmeden arkasını dönerek kooperatiften ayrıldı.
GÖREV “SAKARYA BÖLGE BİRLİĞİ”NDE…!
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri, Sakarya Bölge Birliği’ne bağlı 980 Düzce Duraklar Tarım Kredi Kooperatifi’nin yeni Müdürü şahıs, çiftçinin bir nezaket ziyaretini kaos ve adeta kavgaya çevirmek istediyse de çiftçi, müdürle muhatap olmamayı tercih etti; “nezaket için gittiği Kooperatif”ten arkasını dönerek ayrıldı.
ÇİFTÇİ “SABRETTİ”, MÜDÜR “HAKARET” ETTİ
Adının açıklanmasını istemeyen Çiftçi, haziran ayı içinde Duraklar Tarım Kredi Kooperatifi’ne atanan yeni müdüre nezaket ziyaretinde bulunduğu esnada yaşadığı travmayı Objektif’e anlattı.
Müdürün makamında olmadığını gören çiftçi, muhasebecinin yanında sandalyeye oturarak sakin bir şekilde müdürün gelmesini bekledi.
Bir müddet sonra karşı odadan “sirke satar gibi” asık bir sürat ile gelen kooperatif müdürünü gören kooperatifin muhasebecisi, çiftçi ile müdürü tanıştırmak istediyse de müdür oralı olmadı.
Bu arada Çiftçi ayağa kalkarak müdürü ayakta karşıladı:“ Müdürüm hoş geldiniz, memleket neresi?” diye konuşmaya başladı.
Çiftçinin bu sorusu karşısında Kooperatif Müdürü sert bir dille adeta çiftçiyi kovar gibi “OF’LUYUM BEN OF’LU…” dedi…Bu arada Çiftçi ile Müdür arasındaki mesafe 2 m.den fazlaydı. Müdür karşı kapıdan makam masasına gelinceye kadar bu sözlü hakaretini sürdürdü.
Çiftçi, müdürün bu anlamsız ters hareket ve hakaret içeren davranışını yumuşatmak istercesine: “Ben Of’u bilirim, yanındaki kasabayı da...”dedi.
Ayakta devam eden ikili konuşmada müdürün bu olumsuz duruşunu yumuşatmak istercesine “Of’u bilirim, Rize’yi de ” dedi çiftçi…!
“OF’LUYUM BEN TELEFONUMU VERMEM..!”
Bu konuşmalara aynı odada masasında oturan kooperatifin Muhasebecisi de tanık oldu. Çiftçinin sıcak yaklaşımına inat, müdür ısrarla adeta çiftçiye karşı olan kinini sözlü olarak sürdürmeye devam etti. Çiftçi, müdürün bu davranışının anlamını yorumlamakta bir hayli zorlandıysa da hiçbir şey olmamış gibi sessizce dinleyerek anlamaya çalıştı ve çiftçi hiçbir tepki vermedi.
Çiftçi tekrar müdürü yumuşatmak ve gerginliği yumuşatmak istediyse de müdürün tavrı hiç dinmedi. Çiftçi bir hamle daha yaparak “müdürüm telefonunuzu alabilir miyim?” dedi.
“BENİM TELEFONUMU NE YAPACAKSIN?”
Müdür tekrar yeniden parladı:“OFLU’YUM BEN OFLU; Benim telimi ne yapacaksın? TELEFON NUMARAMI VERMEM…!” diyerek çiftçinin iyi niyetle sorduğu soruya adeta pişman etti.
Çiftçi, müdürün bu yaklaşımına bir anlam veremediyse de sükunetini bozmama yöntemini seçti. Çiftçi buraya kavga etmeye gelmemişti ki; yeni müdürü de ilk kez görüyordu. Daha önce geldiğinde soyadı BİRİKTİR olan müdürle tanışmıştı. O’nun da çay ikramını almış kooperatiften birkaç alışveriş yaptıktan sonra mekandan ayrılmıştı.
Yani müdürü tanımıyordu; müdürün tavrına da o yüzden bir anlam verememişti: “Hoş geldin” demeye gelmişti ancak hakarete maruz kalıyordu. Çiftçi sakin ve sabırlı olma yöntemini sürdürdü.
Bir ara “bu müdürü şimdi iyi bir bozsam ve terslesem mi acaba ” diye içinden geçirdiyse de kendini frenledi ve sabırlı olmayı tercih etti.
Çiftçinin niyeti halisti, yeri niyeti belliydi. Herkes tarafından bilinen az çok da çevrede tanınan biriydi. O yüzden müdürün bu anlamsız tepkisini bir türlü yorumlamakta zorlanıyordu.
Sadece müdüre “hoş geldiniz” deyip gidecekti. Fındık için gübre, Amerikan Beyaz Kelebeği (ABK)zararlısı için ilaç olup olmadığını soracaktı sadece…! Bu arada etrafa bir göz atıp yeni ürün gelip gelmediğine bakacak belki “zeytin kolonyası alıp” ikram edilirse çayını içip ayrılacaktı.Başka hiçbir niyeti yoktu…!
MÜDÜR ÇİFTÇİYİ “KOVMAKTAN BETER” ETTİ
Odada üç kişi kalmışlardı. Muhasebeci de bir anda müdürün ziyarete gelen çiftçiye karşı gösterdiği hakaretlere şaşırmış olacak ki O da ortamı daha fazla germemek için sessizliği tercih etti. Muhasebecinin sessiz kalışı normaldi aslında; biri kooperatifin yeni müdürü; diğeri zaman zaman kooperatife gelip giden, eski müdürlerin zamanında da kooperatife gelen şahsen tanıdığı köyden biri idi. Yeni müdürle tanışacak “hoş geldiniz hayırlı olsun” diyecekti. Biri köyden çiftçi, diğeri müdürü…
Muhasebeci de “müdürünün çiftçiyi azarlar gibi” adeta küfreder gibi ters cevap vermesini şaşkınlıkla izledi bir müddet.
Çiftçi bir ara müdüre çıkışmak ve onu terslemek istediyse de kendine yediremedi. Yapacağı ters bir hareket köyde konu-komşu arasında büyük tepkilere neden olabilirdi.
Üstelik “Kooperatif bilinen adıyla çiftçilerin ortak olduğu bir kooperatifti, çiftçinin malıydı” ancak mekana kavga etmeye veya tartışmaya gelmemişti ki…!
Normalde köylü, “köydeki her kuruma ziyarete giderdi. Köylerdeki genel gelenek kurallarından biriydi bu. Köydeki Okula, Camiye, Sağlık Ocağı’na ve Tarım Kredi Kooperatifi’ne atanan her yeni memur ve amire gidilir: “Hoş geldiniz, hayırlı olsun, bir ihtiyacınız var mı ?” diye sormak nezaket icabıydı, adettendi…!
Hele çiftçinin ortak olduğu “en büyük çitçi kooperatifi müdürünün köydeki çiftçiye karşı takındığı ters tavırlar ve “çiftçiyi aşağılama ve yukarıdan bakarak “hakaret içeren” bu tavırlar çiftçiye, köylüye “burada ne işin var, nerden de geldin, git buradan” cinsinden yaklaşımdan başka bir şey değildi…!
Köydeki gelenek görenek an’ane bundan ibaretti aslında. Belki de köyde ilk kez bir Kooperatif Müdürü bir çiftçiye karşı bu kadar “hakaretvari” bir davranış sergiliyordu.
ÇİFTÇİNİN SABIRLI DAVRANIŞI “KAVGAYI ÖNLEDİ”
Bir ara sessizlikten istifade eden çiftçi, nezaketini bozmadan karşısında oturan muhasebeciyle “göz-göze gelerek” müsaade istedi ve kompleks sahibi, kendini beğenmiş çiftçiyi aşağılayan, çiftçiye üstten bakan “acemi müdüre” bakmadan kooperatif binasındaki odadan arkasını dönerek ayrıldı.
Çiftçinin olgun tavrı olayın büyümesini önlemişti…! Çiftçi üç adım attı kendini yolda buldu. Köy konağına dönecekti ama birinin kalbini kırarım ya da ağzımdan bir laf çıkar korkusuyla yolun kenarında üç-beş dakika durduktan sonra Düzce’ye giden midibüse el ederek bindiği araçla Düzce’ye hareket etti.
Yolda araç giderken çok şey geçirdi içinden. “Çiftçinin kalbi yaralansa da” kalıcı olan kooperatif zarar görmemeliydi.
Çiftçi derin bir nefes aldı ve içinden geçenleri de sineye çekti: “Bugüne kadar bu kooperatif çok müdür görmüştü. Bu da bir gün gidecekti. Bugüne kadar ne müdürler gelip gitmişti. Kalıcı olan Kooperatif’ti; müdürler gelip gidiciydi, kalıcı olan çiftçiydi, köylüydü…Kooperatif zaten müdürün malı değildi ki, çiftçinin malıydı, köylünündü…!”
ÇİFTÇİ KENDİ KENDİNE SESLENDİ:
Araçla Düzce’ye gidinceye kadar kafasından tasarladığı çok şeyi kimseyle paylaşmasa da içini yiyerek, ciğerini parçalayarak kalbine gömdü: “Ey Müdür senin gibi çok müdür gördü bu kooperatif ama hepsi de gitti. Biz buradayız, köy burada köylü burada çiftçi burada…” diye kendi kendine mırıldanarak Düzce’ye vardı.
Bir çiftçinin, kooperatif müdürüne “hayırlı olsun” nezaket ziyareti az kalsın faciayla beklide kavgayla sonuçlanacaktı. Çiftçinin olgun sağlıklı, ağırbaşlı duruşu ve sakin tavrı, kooperatif müdürünün saldırgan tavrına inat kavgasız gürültüsüz sonuçlandı.
Çiftçi, deneyimsiz ve kimliğini bulmamış agresif davranışlar sergileyen donanımsız bu tür müdürlerin kooperatiflerin geleceği ve çiftçinin istikbali için büyük bir yara teşkil ettiğinin bir ifşası olarak tarihe geçecektir.
BAŞYAZARIMIZ EROL TAYHAN, KONUYU KÖŞESİNE TAŞIDI
Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni, Başyazarımız GAZETECİ EROL TAYHAN “Kooperatif’te yaşanan SKANDAL” haberini; Müdürün Çiftçiye olan tavrını -ÇİFTÇİ DAYI’NIN “KOOPERATİF AŞKI” başlığıyla köşesine taşıdı.
(Not: Erol TAYHAN’ın konuyla ilgili köşe yazısı 3. Sayfa’da.)
Editör: E. TAYHAN