"SOSYAL MEDYA YASASI ANAYASA’YA AYKIRI"

...

"SOSYAL MEDYA YASASI ANAYASA’YA AYKIRI"
19.10.2022 - 19:32
Güncelleme 19.10.2022 - 19:36
654
4

Geçtiğimiz hafta yapılan olağan kongre ile güven tazeleyen Düzce Baro Başkanı Taner Çakır yeni dönem hedeflerini açıkladı. Çakır, " İdeolojik siyasetten uzak, ülke gündemine ilişkin daha etkili bir hukuk siyaseti üzerinde çalışacağız." dedi.

Düzce Barosu Başkanı Av. Taner Çakır, Sansür Yasası Olarak tanımlanan Dezenformasyon Yasası’nda muğlak ve soyut ifadeler bulunduğuna dikkat çekerek, sosyal medyada paylaşım yapan herkesin başının derde girebileceğini söyledi.

Düzce Barosu Başkanlığına yeniden seçilen Avukat Taner Çakır, kamuoyunda sansür yasası olarak bilinen Dezenformasyon Yasası hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Başkan Çakıryeni çıkarılan Dezenformasyonla Mücadele Yasası’nın teknik anlamda sıkıntılı olduğunu belirterek, “ Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre herkesin düşünce ve kanaatini açıklama hürriyeti vardır. Suç içermeyen, suçu övmeyen ve suç çağrısı yapmayan her türlü açıklamayı vatandaşlar Anayasa’ya göre yapabilirler.  Düşünce hürriyeti zaten ifade hürriyetinden farklıdır. Düşündüğünüz her şey size aittir. Ancak ifade ettiğiniz şeylerin toplumda kaosa neden olmaması lazım

Çakır, Dezenformasyon Yasası’ndaki sosyal medyaya ilişkin düzenlemelerin muğlak ifadeler içerdiğine dikkat çekti. “Görmüş olduğum kadarıyla çok  muallak bir yasa” diyen eden Çakır, şöyle devam etti:

“Muallaklıktan kastımız şudur; ceza kanununa göre düzenlenen yasa metinleri genelde çok açıktır. İki unsur içerir. Bir manevi unsur birde maddi unsur. Bunlar yoruma elvermeyecek şekilde net tasarlanır. Burada dezenformasyonla ilgili yasada çok muğlak ifadeler var. O muğlak ifadelerin basın yayın kuruluşu ile kamu kurum ve kuruluşları ile siyasinin başını derde sokacağına inanıyoruz. Bu yasanın gerek Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi, gerekse Anayasamız’daki ifade özgürlüğünü engellediğini düşünüyorum. Örneğin ekonomi ile ilgilenen bir akademisyen düşünelim.  O akademisyen ülkenin mali tablosunu analiz yapan bir açıklamada bulunabilir. Dolar, altın fiyatları endeksi, satın alma gücü, asgari ücretle ilgili açıklama yapabilir. Derki bu yapılan ekonomik program şu konularda hatalıdır. Bu yasaya göre başı derde girebilir. Bu yasada açıkça (toplumu yanıltmaya) diyor. Yanıltmak çok muallak bir tabir. Topluma yanlış ya da hatalı, kasıtlı olarak hatalı bilgi vermek tabiri yerine yanıltıcı bilgi demişler. Yanıltıcı bilgi herkes için ayrı bir kavram ifade eder. Bu da o muallaklığı doğurur. O muallaklıkta insanların maalesef haklarında Cumhuriyet Savcıları tarafından suç duyurusuna ve soruşturma geçirmelerine hatta benim şahsi fikrim kovuşturmaya yani kamu davası açılarak yargılanmalarına neden olur. Buda ifade özgürlüğüne çok net bir şekilde ket vurur.”

Baro Başkanı Çakır, söz konusu yasal düzenleme ile çok ciddi mağduriyetlerin  çıkacağını ve bir çok insanın, özellikle basın yayın organlarının çok ciddi yara alacağını düşündüğünü söyledi.

 Çakır, “Sadece haberi yapmak bir sorun değil, haberi beğenip, paylaşmak, haberi başkasına yaymakta suç kabul ediliyor. Sanki örgütlü bir faaliyet kapsamında bir dezenformasyon yaratılıyor gibi. Ama bu yasanın açıkça Anayasa’ya ayrıklığı olduğu inancındayım. Derhal Anayasa Mahkemesine götürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Anayasa Mahkemesinin bu düzenlemeyi iptal edeceği inancındayım. Eğer ülkemizde bu yasa iptal edilmez ya da ceza kanunun ruhuna ve amacına uygun belirli hale getirilmezse, ben bu aşamada Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden ciddi mahkumiyetler alacağını düşünüyorum. Bu yasanın demokrasimize zarar vereceğine inanıyorum.” İfadelerini kullandı.

 


Editör: E. TAYHAN