Yorumlama da ki dahililiğimize dair

  • 17.07.2021 13:51
  • (2)

ANLAM ve MANALANDIRMA üzerine :

Yine farklı bir pencere açarak yazacağım bu makalemi. Ve biraz bir önceki makalemle ilişkilendirilebilir düzeyde olacak da diyebilirim. Başlarken özellikle altını çizerek belirtmeliyim ki ben bir edebiyatçı, dil uzmanı, akademisyen, öğretmen vb. vasıflara sahip bir kişi değilim. Mümkün mertebe akli melekelerimi doğru yönde kullanmaya çalışan bir birey İlhami diyebilirsiniz. Tabi her biri birbirinden değerli öğretmenlerimden ve yine her biri kendi alanlarında söz sahibi olmuş büyüklerimin, dostlarımın, arkadaşlarımın söylem, anlatımlarına pür dikkat adaptasyonumla böyle bir melekeye sahip oldum diyebilirim.

Hani okuma alışkanlığımızın çok alt seviyelerde olduğundan bahsetmiştim ya önceki yazılarımda. Bir o kadar da araştırma öğrenme isteğimizin yok denecek kadar az boyutta olduğuna değinmiştim.(tabi bu tespit asla bir genelleme ölçüsü olamaz, istisnalar kaideyi bozmaz diyeyim.)

Birikim , tecrübe ve yaşanmışlıkların sonucu ders niteliğinde bizlere aktarılmaya çalışılan atasözlerimiz. Ulusal, uluslarası, yöresel söylemleri de içeren bazı deyim, sözleri de maalesef kendimize göre değerlendirmekte eğip bükerek kişiselleştirme çabalarını görüyorum . Ve bu durum beni rahatsız ediyor o yüzden yazmaya karar verdim.

Ve meşhur felsefi söylemi de göz ardı etmeyerek bir şeyler yazmaya çalışacağım.

Bilgi, öğüt, öneri ve tavsiye içeren  söylem de olsa:

‘’ NE KADAR ANLATIRSAN ANLAT, SÖYLE, ANLATTIKLARIN KARŞINDAKİNİN ANLADIĞI KADARDIR’’. Ne kadar da doğru bir söylemmiş diyebilirim.

Takip edebildiğim sosyal medya paylaşımları, çeşitli sohbet esnasındaki duyduklarım beni bu konuda yazmaya itti.

Zaten dinlememe, dinlemiş gibi yapıp anlamama özelliğine sahip toplumumuzda şimdide resmin bütünü değil de, işine gelene odaklanma gibi bir süreç yaşandığını görüyorum. Değerlendirdiğimde ahlaki ve edebi kuralların yerle yeksan edilmesi bir yana manevi değerlere dahi uzanan yorumlama yanlışlıklarını görmek şahsen beni üzüyor.

Bu anlamda onlarca örnek verilebilir ki ben sadece bir tane vererek diğer değerlendirmeleri siz değerli okurlarıma bırakmayı tercih edeceğim. Maalesef bana göre ahlak yoksunu bir kişinin kendi menfaati doğrultusunda yanlış yorumladığı ve günümüze böyle gelmesine ön ayak olunmuş bir atasözümüzü kullanarak başlıyayım. ‘’ Baldız baldan tatlıdır’’ diye söylenen yutturulmaya çalışılan sözün aslı ‘’ Daldız baldan tatlıdır’’ olup. Kelime içindeki daldız petekten bal almaya yarayan bir aparattır. Bu ve buna benzer onlarca yanlış yorumlanmış atasözlerimiz mevcuttur. Hadi bir beyin fırtınası yapın da diğerlerini de siz bulun.

Manevi olana da bir örnek vermek istiyorum. Cinsiyet ayırımı hedeflemeyerek genelde erkek bireylerin katılım sağladığı Cuma namazından örnek vereyim. Cuma hutbesinin sonunda imam efendi: ‘’ şüphesiz ALLAH (C.C.) adaleti, iyilik yapmayı, yakınlarına yardım etmeyi emreder. Hayasızlığı, azgınlığı ve fenalığı yasaklar. O düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl-16/90 ayeti).. Bu ayeti bile evirip çevirip kendi çıkar ve menfi yönünde yorumlayıp işlem yapan siyasetçilerimizi de gördüğünüzü tahmin ediyorum. Adeta icraat mana ve anlamın önüne geçtiği aşikardır. Şuan bahse konu ettiğim örneği hiçbir şekilde siyasi bakış açısıyla yorumlamamanızı istirham ediyorum ama böylede bir gerçek var işte.(zira bu tespitimi hiçbir parti kurum ve kuruluşu hedef alarak yapmadım. Olan bir gerçeği dile getirdim. Yukarıda da değindiğim gibi böyle onlarca yüzlerce yanlış yorumlanmış, yorumlanmaya devam eden örnekler var. Ve tahmin ediyorum ki verdiğim ayet örneği için birileri beni linç etmeye de çalışabilir.Ben ayeti eleştirmedim. Yorumlayan aklı evvel le re gönderme yaptım. Çünkü hatırlayacağınızı ümit ettiğim aylar önce X bir atamaya (haksız uygulamaya)itiraz edenlere x bir siyasetçinin ‘’ biz bu gücü ayetlerden alıyoruz.  Buna da mı karışacaksınız?’’ diye cevap verdiğini çok net hatırlıyorum ben. Anlatmak istediğim de bu işte. Bırakalım atasözlerimizi, kutsallarımız üzerinden bile menfaat devşirmeye çalışanlaradır isyanım.

Bu yaklaşım tarzlarını kabul edemediğim için yazdım bu makalemi.

İNSAN olma vasıflarımızı mı kaybediyoruz ne? Endişesi taşıyorum maalesef.

ULUSLARASI Platformlarda kabul görüp literütürede girmiş, ülkemizde de bazen kullanılan ama genelde aşağılıyıcı tarz benimsenerek kullanılan ‘’ÜÇ MAYMUN’’ simgesi ve anlamı üzerine de bir iki şey yazarak bitireceğim.

Elleriyle gözlerini kapatan mizaru,kulaklarını kapatan kikazaru ve ağzını kapatan ivazaru adlı üç maymun figürü bize Japon kültüründen geçmiş derin mana ve anlam barındıran mesaj iletir aslında. Ne varki gördüğüm kadarıyla bizim toplumumuzda salağa yatma, kaçma, ilgilenmeme gibi farklı yorumlanmaktadır. Oysa kast edilmeye çalışılan kötü söz söyleme, kötü sözleri dinleme duyma, kötülüklüleri görme ifadesi üzerine ironik bir öğüt simgesidir. Maalesef Dünyada olduğu gibi ülkemizde de görmemiz gerekeni değil de işimize geldiği şekilde yorumlamayı tercih etmişiz.

Ve tabi ki bu örneğimle ben Japon kültürü avukatlığı yapmaya çalışmıyorum. Makalenin bütününü değerlendirirseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınıza eminim.

Demem o ki : bir şeyleri yorumlarken biraz insani ahlaki değerlerimizi göz önünde bulunduralım. Ders almaya odaklanalım. Elimizdekiler bize yeterde artar. Yeter ki doğru kullanabilelim. Hani ‘’ İyi düşün ki iyi şeyler olsun’’diye bir bakış açısı vardır

Lütfen hayata biraz daha fazla pozitif bakalım. İyi düşünüp iyi yorumlayalım.

Her şey herkesin gönlünce olsun. İyi Bayramlar diliyorum. Ve teşrik tekbirlerimizide unutmamaya gayret edelim. Arefe sabah namazından başlayarak bayramın 4. Günü ikindi namazı dahil cemaatle yada tek başımızı da kılsak erkek bayan fark etmeksizin farz namazı bitiminde selam verir vermez bir kez teşrik tekbiri getireceğiz. Ve DÜZCE’de bayram namazı 06.15 de kılınacaktır. Arzederim. Saygılarımla

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (www.duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (2)

  • Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Yanlış bulduğum bir Ata sözü.
    Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Yanlış bulduğum bir Ata sözü.
    19.07.2021 14:13

  • Emeğine yüreğine kalemine sağlık. Ders almak isteyenler için güzel bir yazı olmuş.
    Emeğine yüreğine kalemine sağlık. Ders almak isteyenler için güzel bir yazı olmuş.
    17.07.2021 15:27

Resmi İlanlar