HER BİLİNEN BİLGİ DOĞRU OLMAYABİLİR. ''ANILARDAN''

  • 2.12.2021 14:32

2000 Lİ YILLAR.

Çocukluk yıllarımda ağır koşullarda geçirdiğim romatizmal rahatsızlığım sırasında kullandığım ilaçlara bağlı olarak oluştuğu öngörülen kalp kapakçılarımdaki yıpranma yaşam standart’ımı aşağıya çekmeye başladığı yıllar. Yani çabuk yorgunluk belirtilerim, merdiven çıkarken yaşadığım güçlükler artık bir hekime gitmem gerektiğini işaret ediyordu.

O Yıllarda Düzce Üniversitesi hastane olarak Konuralp de bulunan halk arasında verem hastalıkları hastanesi diye bilinen binada hizmet veriyordu. Randevu alarak dönemin Kardiyoloji bölüm şefi Prof.Dr. Cihangir UYAN   beyin hastası oluverdim. Tahliller, tetkikler, filmler vb. takiplere ilaveten o şartlar da iki kez de anjiyo olarak tedavime başlandı. Bazı ilaç tedavisi uygulamaları ve takibi iyi anlaştığımız Cihangir hocamın ‘’ İlhami bey kalp kapakçığınız (mitral kapak) görevini yapmıyor. Dolayısıyla  bir ameliyatla kapakçığınız değiştirilmeli. İlaç tedavisi ile bunu düzeltmemiz mümkün değil’’ diyerek fikrini beyan edip devam etti ‘’ buradaki koşullar bizim bu ameliyatı burada yapmamıza imkan vermiyor. İstanbul da benim hocam var sizi ona yönlendirmem çözüm açısından yararlı olur kanaatindeyim’’ dedi .Ben de ‘’ hocam siz öyle uygun gördüyseniz öyle yapalım’’ dedim. Bu arada sıkıntılarım iyice artmıştı. Ailecek oturup karar verdik. İstikamet İstanbul olacaktı.

SİYAMİ ERSEK KALP ve DAMAR HASTAHANESİ

Yaşadığım tüm sıkıntılarımda, randevu almalarımda her daim yanımda olup desteğini benden esirgemeyen değerli arkadaşım sayın Asiye SERDAROĞLU DURNACI  hanım efendiyi de burada zikretmemek vefasızlık olur. Cihangir bey ön görüşme yapıp durumumla ilgili bilgi verdiği tanımaktan onur duyduğum operasyonumu da gerçekleştiren Siyami Ersek Hastahane başhekimi de olan Prof.Dr. sayın Azmi ÖZLER beyefendiye ( ki benim nazarımda adam gibi adamlar dan biri olarak iz bırakmıştır.) ulaştık. Azmi beyin muayene ve tetkikleriyle ameliyat durumunu kesinleştirip tarih belirleme safhasına geçtik. Ve 17 Haziran 2002 tarihinde karar kıldık. Birkaç gün öncesinden yatarak hastane tetkiklerimin yapılmasının yararlı olacağını söyledi. ‘’ tamam’’ dedik ve uyguladık. 3 gün öncesi işlemlerimizi kaydımızı yaptırarak hastanenin 11. Katında deniz manzaralı ücretli bir özel odaya yerleştim. Tetkikler esnasında ameliyatta kullanılmak üzere önceden gurubu fark etmeksizin birkaç ünite kan bağışında bulunulması gerekiyormuş. Bu bağlamda talebimi geri çevirmeyip gelip kan veren değerli servis arkadaşlarım isimlerini hatırlayabildiklerim sayın İbrahim KARALMAZ, ,Aydın ACAR,rahmetli Hüseyin ALTAY ve ismini hatırlayamadığım için özür diliyorum diğer arkadaşlarıma da bu platformdan TEŞEKKÜR Ediyorum.Evet kan işi de hallolmuştu. Azmi bey arada odama gelerek beni bilgilendirip istişare yapıyordu.

Zaman yaklaşmıştı. Tahminen bir gün öncesiydi Azmi bey geldi. ‘’ bak İlhami bazı şeyleri karara bağlamamız gerekiyor. Şimdi sana bir şey soracağım’’ bende ‘’ buyurun hocam sorun dedim’’ Yarın nasipse seni ameliyata alacağız. Önümüzde iki seçenek var kapak konusunda’’ ‘’ ya domuz kalbinden alınmış mitral kapağı ya da metal kapak kullanabiliriz seçimi sana bırakıyorum ‘’ dedi.

BİLGİSİZLİK, YIKILAMAMIŞ TABUYA ESİR OMAK

Tam o anda ben gereksiz bir refleks ve bilgisizlik kaynaklı bir tavırla ‘’ Hocam ben inançlı bir insanım dolayısıyla domuz kapakçığını istemiyorum metal kapak olsun’’dedim. Hoca bir süre sessiz kaldıktan sonra  ‘’ Bak İlhami sen de dahil olmak üzere biz doktorları inançsız sanıyorsunuz. Gösterdiğin anlamsız tepki bunun net işareti’’ ‘’ Oysa durum hiçte sizin sandığınız gibi değil. Biz hekimler de en az sizin kadar hatta daha da fazla inançlıyız. Belki de sizden bir adım daha ilerdeyiz diyebilirim. Şöyle ki mesleğimiz gereği yaradanımız yüce ALLAH(C.C.)  insanı nekadar mükemmel noksansız her şeyi yerli yerinde yarattığının en büyük şahitlerinizdeniz’’ dedi ve çıktı. Adeta yüzümde şaplak gibi patlayan bu sözler daha sonra beni rahatsız etti araştırmaya itti ve öğrendim ki. Bilim Dünyasında da kayıt altına alınmış domuz kalbi anatomik olarak fizyolojisi de insan kalbine çok yakın bir dizayndaymış.  Yani olası bir kapakçık nakline uyum sağlamama ihtimali neredeyse yok denecek kadar olduğu gibi adaptasyonu uyumu yüzde yüz oranındaymış. Ve diyanet işleri fetvası da lüzumu halinde domuz kapakçığı kullanılmasının caiz olduğu konusunda görüş bildirilmiş. Tabi ben bu bilgileri maalesef ameliyat sonrası öğrendiğim için utanmıştım. İçi boş bir iddia ile gereksiz tepki vermiştim. Neyse bu arada ameliyatım yapılmış ve metal diye adlandırılan hafif olması için karbon alaşımlı bir madde kullanılarak yapılmış metal mitral kapağım takılmıştı. Halen kullanmakta olduğum ve rahat çalışması için yaşadığım sürece çalışmasını kolaylaştırmak için comadin adlı hapı kullanacağımı biliyorum. Yine beni tanıyanlar ve yakın oturanlar bilir göğsümde bir saat taşıyormuşcasına tik tak sesini ağzımı açtığımda duymak mümkün. Hatta bir gün kardeşim Gökhan yanımda otururken sesi fark edip ‘’ bu sesi duyuyormusun sen?’’ diye hayretle sormuş bende ‘’ evet duyuyorum’’ dediğimde ‘’ peki nasıl uyuyabiliyorsun?’’ diye sorunca ‘’ alıştım ben benim bir parçam oldu o tik tak lar’’demiştim. Gerçekten de alıştım. Sorunsuz bir şekilde hayatımı tik tak larla devam ettiriyorum.

Yoğun bakım servisinde takip edilerek odama alınmış, Başta dönemin  Belediye Başkanı Sayın Ruhi KURNAZ bey servis müdürüm sayın Özcan ÇAKMAKÇI bey,dönemin mali hizmetler müdürü sayın Vahap DEMİREL ve Kurum hekimimiz Dr. Murat METEK  beylerin ziyaretleri ile onurlanıyor, servis arkadaşlarım kardeşlerim sayın Ayşe KILIÇ BAŞKURT, sayın Semra ŞEN, SAYIN Asiye SERDAROĞLU DURNACI ve Ümmühan KINAY ÇETİN şoför Özcan ARSLAN eşliğinde(doğum günüm olan 20 haziran’ı kutlamak için pasta eşliğinde) Seda HIZAL TUTKUN ve Tuğba kardeşlerimin hastane ziyaretleriyle moral bulup enerji depolamıştım ki bütün ziyaretçilerimi isim isim yazmam sayfalar dolusu olur ve sıkabilirim sizi. Bu bağlamda ben isimlerini yazabildiklerim şahsında 19 yıl geriye giderek herkese ayrı ayrı TEŞEKKÜR ediyorum.iyiki varsınız. İyiki benim dostlarım , arkadaşlarım, amirlerim olmuşsunuz. En büyük hazinelerim değerlilerimsiniz.

Aslında bu güne dair yazılacak başka ayrıntılar da var ama ben burada körü körüne bilmediğimiz konularda uzman kesilmememize vurgu yapmaya çalıştım. İsteyen içinden alması gerekeni alır.

Herkese sağlıklı huzurlu mutlu yaşamlar diliyorum

NOT: Domuz kapakçığıyla metal kapakçık arasındaki önemli faktörlerden biri maliyet farkı. Yani yanlış hatırlamıyorsam metal tercih edilirse ekstradan 10 ila 20 milyar aralığında bir fark ödenmesi gerekiyor. Ve operasyon göğsün iman tahtası denilen bölümünden  bir karış (20-25cm) aşağı doğru kaburgalar kesilip göğüs açılarak yapılıyor bilimsel olarak da açık kalp ameliyatı olarak adlandırılıyor. Arz ederim

Bu bağlamda 3 Aralık ENGELLİLER GÜNÜ ve Haftası kutlu olsun diyerek  herkesi Engellileri anlamaya davet ediyorum.Engelli olmak bir seçim değildir. Her birey bir engelli adayıdır. Engellilere merhametli davranalım, elimizden gelenin fazlasıyla yardımcı olalım lütfen

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (www.duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar