İnsanoğlu çeşitli dertlerle boğuşabilir hastalıklar yaşar. Ve çare arar.  Doktorlara gider, ilaç kullanır. Şifa bulmaya çalışır. Bunu bazen de  son zamanlarda alternatif tıp uygulamaları diye anılan içinde halk arasında kocakarı ilaçları denilen yöntemleri de kullanıldığını biliyoruz.

Ben şahsen inancım gereği başımıza gelen her şeyin yaradan dan geldiğini ve şifanın da ondan geleceğine inanan biriyim. Tabi burada şifa ararken vesile kılanabilecek   doktor, ilaç vb. faktörler önemli yer tutmaktadır.

ŞİFA

Aşağıda detaylarını vereceğim bizzat şahsım olarak uygulayarak şifa bulduğum bir bilgi paylaşmam gerektiği inancıyla yazıyorum. Son günlerde sizlerin de sosyal medya üzerinde rastlamış olabildiğinizi düşündüğüm ‘’ patates suyu’’ haberleri bu yazıyı yazmam için beni tetikledi.

1980 Li YILLAR!

Daha önce Tiyatro ile uğraştığımı biliyorsunuz. Bu vesileyle seyirci portföyümüzde olan o vesileyle tanışıp görüştüğüm dönemin başarılı hekimlerinden Devlet Hastahanesinde görev yapan benim nazarımda ki bir çok kişinin gönlünde taht kurmuş naif, kibar, hümanist Op.dr. Ömer ERTTÜRK ağabeyim ve yöntemlerinden bahsedeceğim.( yanlış bilmiyorsam şu anda Düzce Göz Hastahanesinde emekli olmasına rağmen genel cerrah olarak görevine devam ediyor.)

ÜLSER

Mide ağrısı, mide spazmı diye de bilinen ki çekenler bilir insanı yamultan şekilden şekle sokabilen bir sancı sinsilesidir.

O dönemlerde çalıştığım işyerinde muayehanesi ile  komşuluk yaptığımız Ömer ağabeyim. Yine sancıdan adeta ‘’ Ankara’nın bağları’’ türküsünün devamı olan ‘’büklüm büklüm yolları’’ türküsündeki tabiriyle büklüm büklüm olmuş Ömer ağabeyimin kapısını çaldım. Durumumu anlattım . önce bir muayene sonrasında durum değerlendirmesi ve öneriler kısmında sohbete başladık.

O dönemde adını hatırlayamadığım 25 krş. Büyüklüğünde beyaz bir hap kullanıyor ama etkisini göremiyordum. Yada kısa süreli bir rahatlama yaşıyordum demek daha doğru bir tanım olacaktır. Ayrıca büyüklerim fayda göreceğim iddiasıyla sürekli süt içmem konusunda baskı yapıyorlardı ancak ben süt kokusuna alerjik bir tepkim olduğundan bu şıkkı otomatik olarak eliyordum. Neyse Ömer ağabeyim ‘’ bak İlhami sana özel bir kür yemek proğramı düzenleyeceğiz ama bu proğrama kesin uyacaksın inanıyorum ki şifa bulacaksın ‘’ diyerek bana formülü anlattı. Ben de ‘’ elbette uyarım ağabeyim’’ diye teyit edip yanından ayrıldım.  İstisnasız uyguladığım bu yöntemle net olarak söyleyebilirim ki aradan 30 yılın üzerinde zaman geçti bir daha öyle bir ağrı sızı çekmedim. Taş gibiyiyim diyebilirim.

FORMÜL?: Günde üç öğün yemek yediğimizi düşünürsek hemen her öğün atlamadan o öğünle birlikte haşlanmış orta boy bir patates tüketmem gerekiyordu. İsteğe göre küp küp kesilmiş olabileceği gibi, benim tercihim rendelenerek salata haline getirilmiş lezzet vermesi adına üzerine bir miktar zeytin yağı gezdirilmiş tad ve görselliği için limon suyu serpiştirilmiş bir miktar biber ve az bir miktar tuz ilavesiyle, sevgili annemin sabırla unutmadan hazırlamasıyla ilk planda bir ay (30 gün) düzenli şekilde kullandım. Sonra bir süre daha devam ettirdiğim bu kür yeme proğramıyla etkilerini görmeye başlamıştım. O gün bu gün bir daha böyle spazm ,acı sıkıntı çekmedim. Bu vesileyle bir kez daha sevgili ağabeyim sayın Op.Dr. Ömer ERTÜRK beye  TEŞEKKÜR ediyorum. Sağol Varol ağabeyim. Seviyorum seni.

Ben şifa buldum. Belki birileri daha şifa bulabilir adına bu makaleyi yazdım.