AİLE-ANNE-BABA-ÇOCUK ve DİĞER BİREYLER HK.

  • 21.05.2022 10:59

AİLE

Aile bana göre bir kurum, hatta kar amacı gütmeyen bir şirket ancak bireylere sorumluluk yükleyen manevi değerlerlerle harmanlanan öğreten geliştiren bir şirket!

Bir başka bakış açısıyla da yüce  yaradanımız   ALLAH (C.C.) Hani Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.)ya doğumundan itibaren bazı özel donanımlar eklediğini biliyoruz ki (hikmetinden sual olunmaz olunamaz). İşte bu bağlamda bizlerin fıtrat diye adlandırdığımız yaşamımızda yaradanımız    tarafından aklımıza kodlanmış bazı özelliklerimiz olduğuna inandığım gibi aileden  nesilden nesile  dna’lar la aktarılan hemen hepimizde ufak büyük yansımaları ortaya çıkan hal hareket davranışlarımız da bizi tamamlayan önemli faktörlerdendir diyebilirim. Bunu da ahlak, adalet, iyi niyet, merhamet ana başlıkları diyebiliriz.

Evet  aile bir bütünler yumağıdır. Çekirdek aile diye adlandırdığımız anne, baba ve çocuklardan oluşan bir yumak. Ve her birinin   ayrı sorumluluk alanları vardır. Bazen aile içinde çeşitli fikir ayrılıklarına  da düşülebilir ki bu doğaldır. Yetiştirilme şartları, alınan eğitim, dünya görüşü, yaş farklılığından doğan bakış açıları farkı( ki bizler buna genelde kuşak farkı deriz bilirsiniz) Aslında benim düşünceme göre  fikir ayrılıklarına düşmek o kadar kötü bir durum da değildir. Şöyle ki ortada hemfikir olunamayan bir durum vardır.  Ve  böyle si durumlar aslında avantajdır.  Yani hani biliriz ki ufak diye nitelendirdiğimiz şeyler çoğaldıkça sonrasında bomba etkisi yapacak patlamalara, kopmalara sebep olabilir. İşte bu mana da  avantaj durumu ortaya çıkar. Sorunu çözme fırsatıdır bu avantaj. Güzel bir diyalog la, o dezavantaj durum çözüme ulaştırılabilir ve bir daha önünüze çıkmayacak şekilde sümen altı edilebilir.

SORUMLULUK

Her bireyin kendisine olduğu gibi başkalarının hak ve hürriyetlerine de sorumluluğu vardır. Olmalıdır. Aile içinde de bu kural geçerlidir. Herkesin fikri diğerinin ki kadar değerli ve önemlidir.

ANNE

Daha önceki yazılarımda da kısmen değinmeye çalıştığım gibi Anne aile içi bir ombudsman dır. Uzlaştırıcı, arabulucu, çözüm üreten. Daha da önemlisi şefkat timsali   yaşamda ki ilk öğretmendir.

BABA

Toplumda genel olarak  ciddi, otoriter, dediğim dedik gibi algılansa da aslında durum pek böyle değildir.  Ben de bir baba olarak kısaca bir mizansen hikaye ile anlatmaya çalışayım. Baba ailesi için hiçbir fedakarlık dan  asla geri adım atmayacak gerektiğinde saniye bile düşünmeden canını onlar için feda edebilecek kişidir. Hani bilinen bir kıssa vardır: sofrada aç olmasına rağmen tokum diye, ailem daha fazla yesin diye sofradan kalkan, tabakta kalan son tatlıyı görmemezlikten gelebilen o kişi baba. Nerdeyse günün 24 saati önsezi, öngörü ve tespitleriyle çare üretmeye odaklanan kişi baba.

Babalar elbette anı da yaşar ama ağırlıklı olarak bir sonraki adımı ve sonuçlarını hesaplamaya odaklı insanlardır. Babalar.

Diyelim bir çekirdek aile olarak hususi araçlarıyla bir seyahat’a çıkmışlar. Direksiyonda baba. Dağ kenarında virajlardan oluşan bir yol tasavvur edin. Babanın beyni sürekli teyakkuzda.  Hareket halindeyken bile  araç içindeki sohbete müdahil olduğu gibi dikiz aynasından çaktırmadan arka trafiği kontrol eden, takriben  1-1,5 kilometreyi ileriyi gözlemleyen, o arada dağdan yola aniden düşebilecek bir taş yada toprak parçasının hesabını yapmaya çalışır. Gözleri gösterge tablosunu kontrol ederken lastiğin patlayabileceğini hesaplar ona önlem üretir. Yani baba bir koltukta beş karpuz taşır ama bunu belli etmez.  Sorumluluk anlayışı bunu gerektirir. Böyle davranır böyle yaşar. Baba hep bir adım sonrasının hesabını yapar. Sadece anı yaşamaz. Gölgesi bile yeter denilmesi boşuna değildir. Tabi ki baba üzerinden yol almış gibi bir yanlış anlaşılmayla sanki anneyi yok sayıyorum gibi bir düşünceye kapılmamanızı özellikle rica ediyorum. Hatta abartılı bulmazsanız ‘’ Anne çocuk için önemli bir değerdir. Tartışılmaz. Şefkatinin, merhametin sevginin yaşayan canlı halidir çocuk için ve bunu dna’larla aktarırı çocuğa anne. Bende kendi iddiam çerçevesin de   üstte de örneklemeye çalıştığım gibi bir kitapta okuduğum Anne çocuğu 9 ay karnında taşır! Ama Baba sorumluluğunu bir ömür boyu zihninde taşır.’’ Öyle yaşar diyorum ancak bu söylemimden Anne sorumsuz dur gibi bir kanaat edinilmemesini özellikle rica ediyorum. Anlatmak istediğim fıtrat.

EVLATLAR

Evlatlarımız. Canımız ciğerimiz, geleceğimiz, onurumuz, gururumuz, şerefimiz. Genellikle yaş farkı yani kuşak farkı nedeniyle bazen   ebeveynleriyle fikir ayrılıklarına da düşseler de bahsettiğim gibi Annelerin arabuluculuğu ile ortak paydada buluştukları da inkar edilemez bir gerçektir.

Dolayısıyla aile birbirini tamamlayan Anne Baba ve çocuklardan oluşan  birliktelik tir. Her zaman birbirlerine ihtiyaçları vardır. Ve her birinin kendi sorumluluk alanları vardır. Her alan da paylaşmanın en net örneğini teşkil ederler. Çekirdek aile diye de tanımlanan  bu bireyler arasında çıkabilecek fikir ayrılıkları, sürtüşmeler asla üst seviyelere çıkarılmamalı, telafi için her türlü ödün verilmeli, çaba gösterilmelidir diye inananlardanım.

Ve maalesef belki sizlerin de şahit olduğunuz duyduğunuz aile içi anlaşmazlıkların darılma, kırılma hatta düşmanca tavır alma şekli aldığı da bilinmekte olup kendi adıma asla kabul edemeyeceğim bir hal bir tavır olarak nitelendiriyorum.

Ne kadar ömrümüzün kaldığı bilinmezken değer mi bunlara? Bence değmez! Zamanı doğru kullanmak iyi yaşamak zorundayız. İçimizde sevgi büyütüp sevgi yaymalıyız etrafımıza. Empati yapmalıyız. Merhum Sezai KARAKOÇ ‘’ Anlamak masraflı iştir: emek ister, gayret ister, samimiyet ister. Yanlış anlamak kolaydır oysa biraz kötü niyet ve cahillik kafidir’’ demiştir ki   mana ve içerik olarak  söylemek istediklerimin özeti adeta.

Dip not olarak atlamam gereken bir ayrıntı var ki sizlerinde şahit olduğunuzu düşünüyorum. Yani öyle annelerimiz var ki sebeplerini sıralamaya gerek duymayacağım nedenlerden dolayı çocuklarına hem anne hem baba olmuşlardır.Onlara saygıyla.

Sonuç olarak diyorum ki: Aile bireylerinin birbirlerine küsme, kırılma gibi bir lüksleri yoktur olmamalıdır. Tabi bu durum herkesin haddini bilmesi ve sorumluluğu ile doğru orantılıdır.

MUTLU YAŞAYALIM, MUTLU OLALIM, ETRAFIMIZA SEVGİ MUTLULUK YAYALIM TEMENNİLERİMLE.

Ve özellikle altını çizerek söylemeliyim ki  konuşmak konuşabilmek dertleşebilmek gerekirse makul ölçüler içerisinde tartışabilmek ( makul ölçüler derken bireylerin birbirlerine olan saygı sınırları çerçevesinde sarkastik-rijit  tutum ve davranışlardan söylemlerden kaçınmaya dikkat ederek) olabilecek  bir takım sorunlara çözüm sunabilir kanaatindeyim. Ve bütün bunları bireyler hayattayken yapalım. Yapmaya çalışalım. Sonra ‘’ kör öldü badem gözlü oldu’’ moduna girmek kendini kandırmaktan başka bir şey olmadığı gibi, arkadan tutulan yaslar feryat figanlar zamanı asla geri getirmeyecektir.Bu durum birinci derecede aile fertleri olduğu kadar kardeşler için de geçerli olduğunu düşündüğüm net bir tesbittir.

AİLE HERŞEYDİR.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (www.duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar