Makalemin başlığı sizi şaşırttı değil mi? Bende şaşırtsın istedim zaten. Yazımın içeriği ve mesajları bu söylem çerçevesinde şekillenecek .

Öncelikle bilinmeli ki bu yazımı  genç, yaşlı, bay, bayan ayırmaksızın  global bir düşünceyle yazmaya çalışacağım.

Genellikle özel günlere kutlamalara denk gelen tarihlerde ticari bir bakış açısıyla ( piyasayı hareketlendirmek amaçlı) sloganlaştırılarak her türlü yayın organıyla adeta beynimize sokarcasına sürekli tekrarlanan, çeşitli sebeplerle kapısına gittiğimiz psikologlar, yaşam koçları, bazı kitap dergi vb. neşriyatlar hatta bazı filmlerde bilinçaltına empoze edilmeye çalışılan  önerilen bir söylem

ONA BAZEN KÜÇÜK SÜRPRİZLER YAPIN! ŞAŞIRTIN.

Bana göre herkesin    O   diye nitelendirdiği ki bu  O  annesi, babası, eşi, evladı, kardeşi, yakın diye tanımladığı dostu arkadaşı olabilir.

Sürprizler hakkında şu olsun bu olsun gibi bir tarifte bulunmayacağım ve sizi yönlendirmeye çalışmayacağım. Tamamen sizin tasarrufunuza bırakmayı düşünüyorum. Yani kim hangi sürpriz ve fiilden hoşlanır bunu en iyi sizin bile bileceğinizi düşünüyorum.

Yapılabilir mi?  Bence evet yapılabilir. Yapılmalımı?  Buna da kesinlikle evet diyorum. Burada amaç yaşam kalitesinin biraz daha üst seviyelere çekilmesini öngörüyorum. Zira gerek doğal nedenler gerek farklı bir sürü sebepten dolayı insanların yaşam kalitesi, beklentileri hedefleri maalesef yok denilebilecek kadar küçülmeye başladığını gözlemleyebiliyoruz.  Yani ufak dokunuşlarla, adeta bir ressamın fırçasıyla hayatlarımıza renk katabilir canlılık hareket getirebiliriz. Yukarıda da dediğim  gibi  bu fiil illa dayatılmış ticari sunumların etkisiyle pahallı hediyeler alarak değil  farklı sunumlarla da olabilir. Şimdi aklıma yine X bir markanın reklam cıngıl söylemi geldi. ‘’ Kocamın kalbine giden yol midesinden geçer! ‘’ söylemi. Basit gibi görünse de içinde gizli bir mesaj var ve etkili. Burada karar bize düşüyor.  O  diye tanımladığımız kişi hakkında aşağı yukarı bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyorum ki bu bir avantaj. Aslolan onu mutlu etmek. Bu basit bir sunum olabileceği gibi ses tonu söz tonuyla samimiyet hissettirebilecek bir sohbet buklesi bile olabilir diye düşünüyorum. Yani yelpaze geniş ve sonsuz yeter ki karar ver hamleni yap.

Yaratılış gereği ve sosyal statüdeki konumu itibarıyla her insan farklı bir karakter yapısına sahip olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Dolayısıyla her hangi bir olay karşısında herkesten aynı tepkiyi beklemek yersizdir. Herkes kendince doğru olduğuna inandığı yöntemlerle tavrını belirleyecek ve ona göre bir yol izleyecektir. Bu absürt bir durum değildir.

Son olarak gerek   O  diye tanımladığımız değerlerimiz gerek  O ’ya yakın değerlerimizle ilgili bir şey daha söylemek istiyorum.

Bazen özveri ve fedakarlık  gerektirir. ilişkiler, birliktelikler, arkadaşlıklar, dostluklar. Hatta bu bir erdemlilik göstergesi sayılabilir. Yani üstte bahse konu ettiğim herkesin farklı karakter yapısı tarzı olması üzerine   bende diyorum ki: İnsan bazen (sınırlarını zorlamayacak ölçüde) sırf karşısındaki mutlu olacaksa beğenmese de  o mutlu olacak diye özveride bulunabilmeli diye düşünüyorum. Yazdıkça kafama binlerce örnek gelmesine rağmen siz okuyucularımı sıkmamak adına başlıklar üzerinden geçiyorum maalesef. Yani bazen

SIRF O İSTİYOR diye de BİR ŞEYLER YAPABİLMELİYİZ. Diyorum.