- 13.07.2022 20:54
- (3)
Niye böyle bir başlık : bugün Cemal Süreyya okurken kendisi tarafından kaleme alınan ‘’ Yağmur olsan binlerce damla arasından tutarım seni. Çünkü toprak; aldığını geri vermiyor’’ dizelerinin etkisi altına girdim. Sanırım duygusallığım da üzerimdeydi ki bu başlık altında bir şeyler yazmak istedim.
Şahsen ben kullanmaktan imtina ettiğim ‘’ Kör öldü badem gözlü oldu’’ tavırlarına bazen maalesef şahit oluyoruz.
Etrafımı çevreyi gözlemliyorum. Hatta bu manada daha öncede derinlemesine yazdığım makalelerim vardı. Demek ki beni kesmedi yine bir şeyler ilave ederek bu makalemi yazayım dedim.
YERE DÜŞMEDEN TUTUN SEVDİKLERİNİZİ YA DA TUTALIM SEVDİKLERİMİZİ
Elbette kimseyi niye öldün, ölüyorsun diye suçlama hakkı ve haddine sahip değiliz. O lamayız da zaten. Ki inandığımız dinimiz buna zaten müsaade etmez. Tartışılmaz bir gerçektir. Ve kutsal kitabımız Kuranı kerim’de Al-i İmran 185. Ayette ‘’ Her canlı(nefis) ölümü tadacaktır’’ ifadesiyle biz kullarına bu durumu bildirmiştir.
Son günler mi desem son zamanlarda mı desem bilemedim değerlerimizi bir bir yitiriyoruz.Üzülüyoruz.Yokluklarını kabullenemiyor yerlerini dolduramıyoruz.
Zaten bahse konu durumu göz önünde bulundurduğumuzda bu Dünya da bir nevi misafir gibi değilmiyiz?
Sonrasında nasıl anılacağız? Nasıl hatırlanacağız? Sorularını bir yana bırakarak ben başka bir konuya pencere açmak istiyorum. Başta aile bireyleri olmak üzere sevdiklerimize ne kadar zaman ayırıyoruz? Ayırabiliyoruz? Ne kadar zamanımızı onlarla konuşarak, sohbet ederek, onları dinleyerek geçirebiliyoruz? Bir düşünelim bakalım. Kaç kişinin bu manada derdine ortak olabildik? Samimi bir şekilde içlerini boşaltmalarına fırsat verdik? Yanlarındayken gözlerimizin içindeki ışığı, pırıltıyı onlara aktarabildik?. İstisnalar kaideyi bozmadığını biliyorum. Yani bunu yapanlar muhakkak vardır. İçimizde ancak yeteri kadar olduğu düşüncesinde değilim ve bu manada iddialıyım.
Komple bir koşuşturma halinde olduğumuz muhakkak ki sebeplerini sıralamaya gerek duymuyorum. Haklı sebepler de var biliyorum ama yinede bana göre insani değerlerimizden olan bahse konu pencere açtığım bu fiilde ciddi şekilde sınıfta kalmış durumdayız diyorum. Yapılamaz mı? Kesinlikle yapılabilir, yapmalıyız. Geç kalmamalıyız.
Umarım bu yazımı okuyanlar için bir beyin fırtınası, özeleştiri yapmanıza sebep olabilirim de kendinize milad kabul edip bu manada yeni yol haritaları belirlersiniz diye ümit ediyorum.
Dostlarım, arkadaşlarım, büyüklerim, küçüklerim LÜTFEN hayat kısa. Sevdiklerimize daha çok zaman ayıralım. Yunus Emre’nin de dediği gibi ‘’ Sevelim Sevilelim’’ söylemi bize slogan olsun.İnsan gibi yaşayalım, makaleme pencere açtığım konu dahil insan gibi davranalım.
Yorum Yap