YAZ TATİLİ BİTMİŞ OLSA DA SENEYE AKLIMIZ DA BULUNMASI GEREKENLER

  • 24.10.2022 13:06

Belki içinizden  ‘’ ya İlhami atı alan üsküdarı geçti sen ne diyorsun ?’’ diye geçirenler olabilir. Ben aklınızın bir köşesinde bulunsun diyerek uyarma amaçlı yazacağım.

Tatil yapmayı hemen hepimiz severiz. ‘’tebdili mekan da fayda vardır’’ söylemindeki gibi kimimiz bir nevi fiziksel veya psikolojik dinlenmeyi hedefleriz, kimimiz

  yeni yerler keşfetme heyecanı yaşar ama totalde eğlence odaklı bir dinlenme sürecidir tatiller. Ekonomik durum göz önünde bulundurularak genel de   Türk toplumunun tatil anlayışı deniz kıyısı olan yerler diyebilirim. Severiz denizi, suyu, kumu, güneşi. Ve genelde aile bireyleri (çekirdek aile) veya kafa dengi yakın arkadaş , aileler le gerçekleştirilir. Ben, biz’de bu tanım içine giren   bir aileyiz. Suyu, aksiyonu seviyoruz.

HAYATIMDA EN HIZLI KULAÇ ATTIĞIM AN DİYEBİLİRİM.

Yanlış hatırlamıyorsam 2000li yılların  ortaları yada başıydı. Tatil programımızı    benim de sevdiğim ama kızımın ısrarla ‘’ buraya gidelim’’ dediği  aqua park diye anılan bir yeri tercih edip gitmiştik. Zamanımızın büyük bir kısmını su kaydıraklarının bulunduğu alanlar da geçiriyor bundan da zevk alıyor mutlu oluyorduk. Yine böyle bir gündü. Kaydırakların keyfini çıkartıyorduk. Su kaydırakları denen aparatlar çeşitli uzunluklarda, çeşitli yüksekliklerden bitişi noktası havuzla noktalanan içinden akan su marifetiyle kişinin oturarak, yatarak akıtılan su ile  havuza ulaştığı yapılardır. İlk çıkış noktasında sözüm ona bir güvenlik görevlisinin uyarı söylemleri ile başlayan ancak birçok kendini bilmezin o uyarıları dikkate almayarak kafasına göre takılma isteğinin ön plana çıktığı aslında keyifli bir aksiyon aparatıdır.

Demiştim ya kızım ve ben su sporlarını sevmemizden dolayı aşırı zevk aldığımız bu alana yöneldik. Bana  göre en masum, en güvenli, en rahat olduğunu düşündüğüm orta ölçek yüksekten ki o bile yaklaşık 60 metrelik bir parkurdu. Bu parkurlar daha cazip hal alsın diye yer yer hafif virajlarla, bazı bölümlerin bir kısmı da üstü de kapalı şekilde hizmet veriyordu. Neyse biz başlama noktasına çıktık. Sözüm ona güvenlikçi, yönlendirici arkadaş ‘’ bir önceki kişi kaymaya başladıysa o bitirene kadar kimse kaymaya başlamasın, ve havuza indiğinizde derhal kaydırağın bitiş ucundan uzaklaşın vb. ‘’ söylemler de bulunuyor ama gözlemlediğim kadarıyla kimse nerdeyse buna itibar etmiyordu diyebilirim.  Sıranın bize gelmesini bekledik. Ve ben önce kayarak aşağıda kızımın güvenle inmesini sağlamak düşüncesiyle havuza düşüşümü gerçekleştirip hemen kaydırak bitiş noktasından 5-6 metre öteye ilerleyip kızımın kaymasını beklemeye başladım. Ben onu izliyor takip ediyorum aşağıdan. Neyse kaydırağa bindi keyifli bir şekilde su marifetiyle sona doğru süzülmeye başladı. O arada zevkten keyif çığlıkları, gülmeler vs. cabası. Ben takip ediyorum dedim ya  bir terslik fark ettim. Maalesef kendini bilmez bir sorumsuz 60-70 Kg civarında olduğunu tahmin ettiğim sorumsuz bir dana (bay) kızım henüz havuza inişini tamamlamamış olmasına rağmen parkura kendini atmış süratle aşağı iniyor. Kızımın 30-40- kg civarında olduğunu düşündüğümüzde ayaklarını önüne alarak parkurdan inen o sorumsuzun istemese de bir teması halinde olacakları tasavvur bile edemiyorum ki facia ya davetiye gibi bir durumdu. Benim bağırarak, çağırarak durumu düzeltme çabam maalesef yoktu. O ara kızım havuza inişini gerçekleştirmiş ancak iniş yaptığı kaydırağın hemen ağzında hiçbir şeyden habersiz  duruyordu. İnen şahsın sürati ve ağırlığını anında sentez edip çocuğuma dengesiz bir temasının boyun kırılmasından, omurga zedelenmesine sebep olabileceğini öngörerek hayatımın en hızlı hamlesini yapıp hızlı kulaç atıp bahse konu şahsın havuza temasından 15-20 saniye öncesinde kızımı güvenli alana çekebilmiştim. Ama gerek düşünsel gerek fiziki tepkim olabilecekleri sentezlememin verdiği o korku endişe beni titremekten alıkoyamıyordu. Ne kadar süre geçti bilmiyorum sakinleştikten sonra yetkililere önlem almaları için durumu izah ettim. Ettim de maalesef bir sonraki gün değişen bir şey yoktu. Demem o ki hani bir atasözümüz var ‘’ insan kendi kendinin doktorudur’’ söylemindeki gibi kulağınızın bir yerinde bulunması amacıyla bu satırları yazdım. Kendi kendinizin, sorumluluğunuzda olan kişilerin, ailenizin güvenliğini önce siz sağlayın diyorum.

Bilirsiniz mahalleler de hafta sonları uygun bir araç bulunulabilirse ki bu genelde bir kamyon kasasına doluşarak bir deniz keyfi yapılırdı.Yine geçmiş yıllarda bir zaman dilimi. Ben nerden nasıl temin etmiştim hatırlamıyorum. İçine 4-5 kişi sığabilecek çift kürekli şişme bir bot ayarlamıştım. Muhafazakar bir aile gurubu olarak kamyon kasasına doluşarak en yakın  ama  gözlerden uzak sessiz sakin bir Akçakoca sahiline yanaştık. Benim botum şişmiş halde hizmet vermeye hazır. Neyse ben denizle ilk teması sağladım. Bir süre sonra botumu da denize çektim. Ben yüzme biliyorum ama sorumluluğumda olan Annem, Halam, komşumuz Emine nine yüzme bilmiyorlar. ‘’ Hadi size bir tur attırayım’’ diye  ben 5-6 kişilik bota bunları aldım. Totalde olduk 7-8 kişi. Kıyıdan da bir miktar uzaklaştırdım onları. Kıpır kıpır  şen şakrak olmaları kendilerince hareketlenmeleri botun dengesini bozuyor. Ciddi ciddi sallanıyoruz. Alabora olmamız an meselesi. Durumu gözlemleyen bende onlara çaktırmamaya çalışsam da bir panik başlıyor. Yani evet ben yüzme biliyorum sıkıntı anında bir kişiye müdahale edebilirim ancak botta hiçbiri yüzme bilmeyen 6-7 kişi var. Olası bir terslik halinde kime nasıl yardım edebilirim, edebilirdim korku ve endişesiyle kıyıdan sadece belki 20-25 mt.uzaklaştığımız  alana dönmek için o kürekleri nasıl hızla çektiğimi anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır. Alınacak ders: insan sınırları zorlayıp  boyunu aşan hamleler yapmamalı. Çünkü üstteki benim yaptığım sorumsuz davranış telafisi zor sonuçlar doğurabileceği gibi kişiye ömür boyu adına ister vicdan azabı ister ne derseniz deyin bir yapışkan gibi üzerinde taşıyacağı kötü bir iz bırakacaktır.

KURALLAR ÖNEMLİDİR.UYULMALIDIR.BAZI HAMLELERİ YAPMADAN ÖNCE BEŞ DEĞİL ON KEZ DÜŞÜNÜP KARAR VERMEK DAHA HAYIRLIDIR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Objektif Gazetesi (www.duzceobjektif.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar